11 Temmuz 2015 Cumartesi

HAYATIMIZDAKİ RİTİMLER 2

 Bir önceki yazımı kısaca bir hatırlayalım.

       Doğduğumuz andan ölümümüze kadar beden, ruh ve zihin ritimlerimiz kendi periyotlarında çıkış (pozitif) ve iniş (negatif) oluşturur. Bu çıkış ve inişler bize çok iyi ya da çok kötü modlar yaşatır ve hareketlerimizi, hislerimizi, düşüncelerimizi etkiler. Hangi ritimde olduğumuzu bilmek bunu büyük bir avantaj olarak kullanmamızı sağlar.

            Beden, ruh, zihin ritimlerinin periyotları birbirinden farklı oldukları için iniş ve çıkışları da gün olarak birbirini tutmayabilir. Bedensel olarak zirvede olduğunuz bir gün ruhsal olarak dipte olabilirsiniz. Bu kulağa kötü bir şey gibi gelse de her şeyde olduğu gibi bunun da pozitif tarafını görmek gerekir. Şöyle ki; ruhsal olarak zirve yaptığınız bir gün bedensel olarak dipteyseniz, ruhsal zirveniz bunu size geçici olarak unutturabilir ya da sizi motive edebilir. Ayrıca ritimlerinizin çıkış inişlerini biliyorsanız zaten bu dönemleri daha rahat geçirirsiniz.

            Şu grafik meselesini biraz daha basitçe anlatmak istiyorum çünkü bunu çözerseniz geriye bir şey kalmıyor. Bedensel ritim üzerinden örnekleyeceğim. Bedensel ritmin periyodu 23 gündür. 23’ün yarısı 11,5 gündür. Bu da demek oluyor ki bedensel ritmimiz 11,5 günde pozitif devresini, kalan 11,5 günde de negatif devresini tamamlar. Pozitif devrenin ilk gününde hızlıca zirveye çıkar (bugün de bedensel olarak çok kuvvetli, sağlıklı, zinde oluruz). Kalan 10,5 gün de pozitif devresinin en yükseğine ulaşana kadar yavaş yavaş yükselmeye devam eder ve periyodunun ilk yarısını tamamlar. İkinci devre başlar. İkinci devrenin ilk günü hızlıca negatif bir iniş yaşar (bedensel olarak çok kuvvetsiz, sağlıksız oluruz). Kalan 10,5 günde de negatif devresinin en dibine ulaşana kadar yavaş yavaş inmeye devam eder ve periyodu tamamlar. 24. gün hızlı bir çıkışla pozitif devre başlar. Bu böyle yaşamın sonuna kadar devam eder.

            Haklı olarak ritmin hangi gününde olduğunuzu nasıl öğreneceğinizi merak edebilirsiniz. Bunu öğrenmenin birkaç yolu var. Fakat çok ayrıntılı olduğu için burada uzun uzun anlatamayacağım. İnternette bunu hesaplayan siteler var fakat doğru olmayan (geçen hafta bahsettiğim) dalga boyunu dikkate aldıklarından sonuç doğru çıkmıyor. Belki siz doğu tıbbının bilgeliğine saygı gösteren bir site bulursunuz o başka. Onun dışında ben siteleri önermiyorum. Size kendi tecrübeme dayanarak şunu önerebilirim. Eğer kendinizi doğru dinlemeyi biliyorsanız, zirvede olduğunuz pozitif ve negatif günleri not edin. Sonra devreleri takip edin. Başta tam tutturamayabilirsiniz. İstikrarla devam edin, emin olun çok bildiğini sanan, doğruluktan uzak sitelerden daha çok işinize yarayacaktır.

            Sevgi ve huzurla kalın.

1 Temmuz 2015 Çarşamba

HAYATIMIZDAKİ RİTİMLER 1


“İnsan tüm gerçek gereksinimleri için yeterince donatılmıştır. Sezgilerine güvenip onları geliştirdiğinde, onlar da güveni hak etmeye çalışırlar.” Goethe

            İster inanalım ister inanmayalım, ister izin verelim ister vermeyelim içinde enerji barındıran her şey (ki barındırmayan bir şey yoktur) bir ritimden, fasit daireden* oluşur. Beden sıvılarının dolaşımı, doğum-ölüm, yüzyıllar dahi sürse zenginlikten ya da liderlikten fakirliğe ya da daha alt sıralara düşen ülkeler bu duruma en güzel örnektir. Yaşamın kendisi dolaşma, dalgalanma, titreşim yani kısaca bir danstır. Bu mucizevi dans bedenimizde, ruhumuzda, zihnimizde ve organlarımızda da mevcuttur.

İyi gününüzde olmadığınızı düşündüğünüz, içinizde anlamlandıramadığınız bir çöküntünün olduğu ya da tam tersi kendinizi günün yıldızı gibi hissettiğiniz günler olmuştur. Ve bu durumların hiçbiri sizin elinizde değildir. Sanki biri gelip sizin “mod” ayarınızı değiştiriyormuş ve siz buna engel olamıyormuşsunuz gibi öylece sırayla bu modların değişmesiyle yaşamaya alışırsınız. Peki, nedir bizi bu hale getiren? Biyoritm (Yaşam Nabzı)

İnsanın biyoritmi, doğduğu andan itibaren beden, ruh ve zihni etkiler. Yaptığımız, hissettiğimiz, düşündüğümüz şeylere katkıları büyüktür. Bu katkıların farkına varmak yaşamın pek çok alanında (meslek, özel hayat gibi) yararınıza olabilir çünkü etkilerini bildiğinizden önlem ya da avantaja dönüştürebilirsiniz. Eski Yunan’daki doktorlar hastalarının iyi ve kötü günlerini dikkate alırlarmış. Ne yazık ki batı tıbbı bize böyle hakiki bilgileri unutturmaya pek hevesli olduğundan çoğu bilgi gibi bunlarda unutturulmuş durumdaydı ki şükürler olsun doğu tıbbı yeni yeni (batı tıbbı bunları kendi bulmuş gibi sunsa da) tekrardan yayılmaya başladı. Bundandır ki gerçekte yaşam nabzı olan bu döngü batıda biyoritm olarak bilinir.

Ritimler, doğduğumuz andan hayatımızın sonuna kadar bize eşlik eder. Bu ritimler ve periyotları şöyledir.

- Bedensel ritim, 23 günlük periyot
- Ruhsal ritim, 28 günlük periyot
- Zihinsel ritim, 33 günlük periyot

Ritimlerin hepsi; kendi süresinin yarısında zirveye, en yüksek / pozitif evresine ulaşana kadar ise yavaş yavaş yükselir. Tam zirvede çok kısa bir süre kalır, sonra keskin ve neredeyse dikey olarak aşağıya, başlangıç noktasına doğru iner ve alçak/negatif evreye geçer, kendi süresinin yarısında da yavaş yavaş en dip noktaya iner. Sonra tekrar keskin dikeyle zirveye çıkar böylece pozitif evre başlamış olur (batı tıbbı bu grafiğe itiraz eder o yüzden araştırdığınızda başka grafikler bulabilirsiniz. Fakat benim gibi doğu tıbbına ya da çooook eski bilgilere inanıyorsanız gerçek budur.

Ritimlerin ve periyotlarının açıklamalarını haftaya yazacağım. Şu an size biraz karışık gelmiş olabilir. Özetle; bedenimizdeki, ruhumuzdaki, zihnimizdeki ritimlerin düşmesi ya da çıkması hareketlerimizi, hislerimizi ve düşüncülerimizi etkiler.

Sevgi ve huzurla kalın.

 *Fasit Daire: Dönüp dolaşıp aynı noktaya gelinen, kısır döngü.