29 Nisan 2015 Çarşamba

EBEVEYN DAVRANIŞLARI 6


4- İlgisiz / Kayıtsız Ebeveyn Davranışı: Bu ebeveynlerin en belirgin özelliği çocuğun davranışları karşısında ilgisiz ve kayıtsız kalmalarıdır. Çocuğu umursamazlar. Onlar için çocuğun varlığı ile yokluğu belli değildir. Bu gruba giren ebeveynler genellikle hoşgörü ile boş vermeyi birbirine karıştırırlar. Çocuk ebeveyni rahatsız etmediği sürece sorun yoktur. Eğer bir sorun oluşursa bu genelde çocuğun ebeveyni rahatsız ettiği anlamına gelir. Ebeveyn – çocuk arasında iletişim kopukluğu vardır. Aile, çocuğa belirgin tepkiler vermez. Çocuğun hareketleri görmezden gelinerek dışlanır. Bu da çocuğu duygusal ve fiziksel olarak yalnızlığa iter. Bu davranış modelini sergileyen ebeveynlerin kişilik yapıları değişkenlik gösterir. Rahat, sessiz, vurdumduymaz, pasif oldukları gibi saldırgan da olabilirler. Bazı ebeveynler çocuğa karşı kayıtsız kalmanın doğru olduğuna inanır fakat yıllar sonra bu inanışlarından pişman olarak torunlarına gösterdikleri “aşırı” ilgi ve alaka ile durumu telafi etmeye çalışırlar. Onlardan sıklıkla “Oğlumla / kızımla yaşayamadım, bari bunları torunlarımla yaşayayım. ” cümlesini duymak mümkündür. Tabi hiçbir geç kalınmış ve başkalarına gösterilmiş “aşırı” ilgi ve sevgi çocuklarının geçmişinde açtıkları boşlukları doldurmaz.

İlgisiz / kayıtsız ebeveyn davranışı daha çok; aşırı yoğun çalışan ailelerde, ebeveyn olmak için hazır olmadan anne-baba olan ailelerde, sürekli kendi aralarında sorun yaşayan ailelerde (anne-baba kendi aralarında sorun yaşamaktan çocuğu fark edemez, onunla ilgilenemez hale gelir), çok çocuklu ailelerde görülür.


Çocuğun Kişiliği Üzerindeki Etkileri: Bu davranış modeli ile büyüyen çocuklar; ilgiye olan ihtiyaçları için kötü davranış sergileyebilirler (çünkü yukarıda yazdığım gibi ailesinin ilgisini sadece sorun çıkardığında çekebiliyordu. Bu da çocukta “uslu durduğumda benimle kimse ilgilenmez” kaydı oluşturur). Çocuğun ceza alması dahi kısa bir müddet için var olduğunu hissettirdiğinden, ona ödül gibi gelir. Bu davranış modeli ile büyüyen çocuklar ayrıca; agresif, saldırgan ve suça yönelik davranışlar gösterebilirler. Çocuk dikkat çekmek için etrafına zarar verebilir. Çünkü ebeveyni çocuğun olumlu değil de olumsuz davranışlarını pekiştirmiştir. İnsanlarla ilişki kuramaması sonucu sosyal gelişmesinde gecikme ve saldırganlık sergiler. Sözlü iletişim yetersizliğinden dolayı dil gelişiminde gecikme, konuşma bozuklukları ortaya çıkabilir. Özgüven sorunu yaşar. Hayattan ve kendisinden beklentisi olmaz. Çocuk büyüdükçe aile ile çatışmaları artar, ebeveyninden intikam alma yollarını aramaya başlar.  Yaşı ilerledikçe aileden uzaklaşır. Ebeveyni ilgiye, bakıma muhtaç olduğu zamanlarda onların yanında olmaz. Çünkü kendisinin ilgiye, sevgiye ihtiyacı olduğu zamanlarda anne baba tarafından bu ilgi ve sevgi ondan esirgenmiştir.


            Sevgi ve huzurla…

23 Nisan 2015 Perşembe

EBEVEYN DAVRANIŞLARI 5

3- Koruyucu (Aşırı Korumacı) Ebeveyn Davranışı: Bu davranış modelinde en dikkat çeken özellik ebeveynin çocuğuna gereğinden fazla önem vermesidir. Çocuğun vermesi gereken tüm kararları ebeveyn verir (banyo yapmaktan kıyafet seçmeye, ne yiyeceklerinden çocukları yerine cevap vermeye kadar), fazla gözetim altında tutarlar. Çocuğun her isteğine cevap verirler. Bu tip ebeveynler çocuklarının üzerlerine titrerler. Çocuğa zarar gelebilecek ortamlardan kaçınırlar. “Aman düşmesin.”, “ Aman suyunu ben getiririm.”, “Aman çocuğumun başına bir şey gelmesin.” “Aman ağlamasın, üşümesin, terlemesin, hasta olmasın, yorulmasın.” En çok kullandıkları cümlelerdendir. Çocuklarını adeta bir cam fanus içinde büyütürler. Başlarına bir şey gelecek korkusu o kadar baskındır ki çocuğun bir şey yapmasına izin vermedikleri gibi çocuklarının gelişimine göre davranmasına da fırsat vermezler. Ebeveynler çocukları için sebepsiz yere aşırı kaygı içindedirler. Bu kaygı da onları çocuklarını aşırı korumaya yönlendirir. Çocuğu mutlu edemeyeceklerini düşündükleri için hep endişelidirler. Çocuğa karşı boğucu şefkat gösterirler. Aşırı koruyucu ve abartılı sevgisi olan ebeveynler çocuklarına derin duygusal bağla bağlanırlar.

Koruyucu davranış daha çok anne ve çocuk arasında gözlenir. Aşırı koruyucu anne, çocuğuyla öyle bütünleşir ki onun büyüdüğünü ve olgunlaştığını asla kabul etmek istemez. Anne çocuğu büyümüş olsa bile, geceleyin korkulu rüya görür de korkarsa ve ben onun sesini duyamazsam gerekçesiyle çocuğu ile yatmak ister. Anne bu tür davranışıyla çocuğuna olan derin sevgisini gösterip yardım ettiğini düşünse de bilinçaltında kendi yalnızlığını ve mutsuzluğunu, çocuğuna kendisini adayarak örtmeye çalışmaktadır. Çocuğunu kendine aşırı bağımlı yaparak bilinçaltında kendisini değerli ve eşi bulunmaz hissetmektedir.

Bu davranış modeli daha çok aşırı istenilen ve geç kavuşulan tek çocuk, tek erkek veya tek kız çocuk sahibi olan ebeveynlerde görülür. Çocuk abartılmış sevginin odak noktası olur. Bu tip ebeveynler çocuklarını el bebek gül bebek büyütürler. Adeta kucaktan yere indirmezler. Genellikle bu tür çocuklar erken konuşup geç yürürler.  


Çocuğun Kişiliği Üzerindeki Etkileri:

Bu davranış modelini benimseyen ailelerin çocukları; güvensiz çocuklar olurlar. Sorumluluk duyguları olmaz. Yaşları ilerledikçe karar almakta zorlanırlar. Ailelerinin ihtiyaçlarını karşılamalarına alıştıkları ve her istediklerinin olacağını bildikleri için inatçı istediği olmadığında mutsuz çocuk olurlar. İşlerini hep ebeveyn yaptığı için becerileri gelişmez, bu yüzden özgüvenleri eksik bireyler olurlar. Aşırı bağımlıdırlar. Sosyal gelişimi eksik kalır. Toplum tarafından zor kabul görürler. Kendini gruba kabul ettirmek için isyankâr olabilirler. Tek başına kararlar alamaz.



            Sevgi ve huzurla…


22 Nisan 2015 Çarşamba

EBEVEYN DAVRANIŞLARI 4


2- Serbest (Aşırı Hoşgörülü) Ebeveyn Davranışı: Serbest ebeveyn davranışının en belirgin özelliği çocuğun aşırı davranışlarına aşırı özgürlük vermeleridir. Çocuğun hakları sınırsızdır. Görev beklentisi sıfırdır. Amaçları çocuklarına özgür ve eşit ortam yaratma isteğidir. “Yaşayarak öğrensin.” anlayışı hâkimdir. Bu yüzden çocuğa neyi yapması veya neyi yapmaması konusunda bilgi vermezler. Ebeveyn çocuğun üzerinde hâkimiyet kurmaz, çocuk başına buyruk yetişir ve dilediğince davranır. Çocuklar bir süre sonra ebeveynlerini denetim altına alırlar. Çocuğun kendisine ve çevresine zarar verebilecek davranışlarına bile müdahale etmezler. “İyi bir eğitim baskıcı değil, özgür olmalıdır.” düşüncesini benimsediklerinden çocuğa nerede durması gerektiğini söylemezler. Çocuktan kurallara uymasını da beklemezler zaten kuralları uygulama ve denetleme düzensizdir. Ebeveyn çocuğun davranışlarına karışmamakta, yalnız büyük bir problem olduğunda varlıklarını hissettirmektedirler. Serbest davranışta ebeveynin görevi çocuklarına hizmet etmek, onları mutlu etmektir. Çocukları mutlu olsun diye tüm isteklerine kayıtsız şartsız uyarlar. Çocuğa dilediğini vermenin ona karşı koymaktan daha kolay olduğu düşüncesini benimsediklerinden aşırı hoşgörülü davranışlarından kolay kolay ayrılmak istemezler. Çocuklarını en kolay yöntemle büyütmek ve kendi yaşayamadıklarını çocuklarının yaşamasını isterler. “Bırak ver de ağlamasın.”, “Siz hiç çocuk olmadınız mı?” bu tip ebeveynlerin en çok kullandığı cümlelerdir. Ebeveynin bu davranışları ev içinde ve ev dışında geçerli olduğundan en büyük problem misafirliğe gidildiğinde veya başka çocuklarla karşı karşıya gelindiğinde ortaya çıkar. Bu davranış modeli kesin bilgi olmamakla beraber daha çok geç çocuk sahibi olan ya da tek çocuklu ailelerde görülür.

Çocuğun Kişiliği Üzerindeki Etkileri: Serbest ebeveyn davranışı ile yetişen çocuklar her istediklerini yaptırdıklarından şımarık ve doyumsuz olurlar. İlkokuldan itibaren sorun yaşamaya başlarlar. Kural tanımayan bu çocuklar okullardaki kurallarla karşı karşıya kalınca hayal kırıklığına uğrarlar. Eleştiriye açık değillerdir. Toplumun vermediği hakları kendilerine tanımaya çalışırlar. Ergenlikte toplum dışı davranmaya yatkın olurlar, asidirler. Risk alma davranışına daha yatkın olurlar. Düzen (kural) ile ilgili sorun yaşarlar.  Başkalarının dikkatini çekmeye çalışırlar. Bencil ve saygısızdırlar. İstekleri buyruk niteliği taşır. Devamlı birilerinden hizmet ve her isteklerinin yapılmasını bekledikleri için en büyük problemlerini evliliklerinde yaşarlar (bencil ve saygısız olmalarının da bunda büyük payı var tabi).  


Sevgi ve huzurla…

21 Nisan 2015 Salı

EBEVEYN DAVRANIŞLARI 3

Son iki yazımı ebeveyn olmak, sorumlukları ve önemi üzerine yazdım. Bu yazımdan itibaren ebeveyn davranışları ve çocuğun kişiliği üzerindeki etkilerini yazacağım. Dilerim güzel insanlar yetiştirmenizde yolunuza ışık tutar.

Tekrar hatırlatmak istiyorum. Her çocuğun belli ölçüde hoşgörü, otorite, korunma, özgürlük ve ilgiye ihtiyacı vardır. Sorun oluşturan kısmı bu davranışların herhangi birinde oluşan “aşırılık”dır. Yazacağım tüm davranış modelleri “aşırı davranış” modelleridir.

Öncelikle ebeveyn davranışlarının neler olduğu yazayım sonra sırasıyla davranışları tek tek yazacağım. Bakalım hangi gruba giriyorsunuz.

1-      Otoriter ebeveyn davranışı.
2-      Serbest ebeveyn davranışı.
3-      Koruyucu ebeveyn davranışı.
4-      İlgisiz kayıtsız ebeveyn davranışı.
5-      Dengesiz ebeveyn davranışı.
6-      Reddedici ebeveyn davranışı.
7-      Mükemmeliyetçi ebeveyn davranışı.
8-      Güven verici, destekleyici ebeveyn davranışı.


EBEVEYN DAVRANIŞLARI VE ÇOCUĞUN KİŞİLİĞİ ÜZERİNDEKİ ETKİLERİ




1- Otoriter Ebeveyn Davranışı: Otoriter ebeveyn davranışının en belirgin işareti denetimdir. Bütün kontrol ebeveyndedir. Çocukları üzerinde otorite ve güç kurmak için kendi doğrularını kuvvetli bir biçimde savunurlar. Kısıtlamaya, sınır koymaya, bazı davranışlar beklemeye, emir vermeye, itaat edilmesi gerektiğine inanırlar. Söz dinletebilmek için ceza, tehdit kullanırlar. Ebeveyn – çocuk arasındaki çatışmalar için çözümleri ebeveynin kazandığı çocuğun kaybedeceği yöndeki çözümlerdir. Yöntemlerini genelde “Bu ailemin beni yetiştirme yoludur ve oldukça başarılıdır.”, “Çocuğun iyiliği için.”, “Çocuğun iyiliği için otoritemi kullanabilirim çünkü doğruyu yanlışı en iyi ebeveynler bilir.” diyerek kılıf bulmaya çalışırlar. Çocuğunu,  kendi ideal ve belirli kalıpları içinde, küçük bir yetişkin yapma çabasıyla yetiştirirler. Genellikle anlayışsız, hoşgörüsüz, katı ve baskıcı bir davranış sergilerler. Çocuklarını aşağılar, eleştirir, hakaret eder ve inciterek sürekli olumsuz yönlerini vurgularlar. Çocuğun yanlış yapma ve söz hakkı yoktur. Her şey kurallara ve saatlere bağlıdır. Çocuktan kuralları sorgulamadan uyması beklenir. Ebeveynin gözleri sürekli çocuğun üzerindedir. “Çocuk korkmazsa kurallara uymaz” yargısını benimsediklerinden çocuğun en basit hatasını cezalandırırlar. Yaptırım gücü ebeveyndedir. Ebeveyn isteklerinden ödün vermez çünkü onlar hep haklıdır. Çocuğunu anlama onun seviyesine inme çabasını göstermezler. Ailenin verdiği disiplin çocuğu hayatından bıktırır. Çocuğun en doğal hakları bile uslu olmasının bir ödülü olarak verilir.

 Çocuğun Kişiliği Üzerindeki Etkileri: Bu tür ailelerde büyüyen çocuklardan okulda ve hayatta başarı beklemek yanlış olur. Çocuk, ebeveynlerinin isteklerini yerine getirmek zorunda bırakıldığı için kendini ifade ve yaratıcılık yönleri gelişmez. Stresli, tedirgin, hoşgörüsüz olurlar. Kendine olan güvenleri hemen hemen yok gibidir. Sessiz, çekingen, başkalarının etkisinde kolayca kalabilen pasif çocuklar ya da saldırgan ve kavgacı olurlar. Sürekli eleştirildikleri için aşağılık duyguları gelişir. Kendi başlarına karar veremezler, dışarıdan birilerinin onu yönlendirmesini beklerler ya da tam tersi isyankâr olurlar. Rutin, sınırları belli meslekleri edinirler. Bir otorite bulamadıkları zaman kendilerini boşlukta hissederler. Hayatlarında otorite olmazsa uygunsuz davranabilirler.

Sevgi ve huzurla…

20 Nisan 2015 Pazartesi

EBEVEYN DAVRANIŞLARI 2


Hiç kolay bir şey değil ebeveyn olmak. Kendi dünyanızı yaşamınızın sonuna kadar başka bir dünyayla bir arada tutmak, korumak, kollamak. Ve çok doğal bu süre içinde hatalar yapmak. Yaşam zaten ruhumuz için bir okul, çocuklar da bu okuldaki en iyi öğretmenler ve en çetin sınavlar. Eğer gelişime kapalı değilseniz yaşamınızda sabretmeyi, koşulsuz sevmeyi, almadan vermeyi, özveriyi, yaşama bağlanmayı, affetmeyi, çevrenizle uyum içinde olmayı çocuğunuzdan daha iyi öğreten bir öğretmen bulamazsınız.

Peki, bu ebeveynlik öğrenilebilen bir şey midir?

Ebeveyn olmak daha çok içgüdüsel bir süreç olsa da öğrenmeniz gereken en önemli kısım doğru davranış şeklidir. Siz çocuğunuzun dünyaya gelişine aracı olmuş olabilirsiniz fakat her çocuğun bir algılama sistemi, karakteri ve tekâmül süreci vardır. Çocuğunuz aslında sizinle bağlantılı sizden bağımsız bir varlıktır. Bunun bilinciyle çocuğunuzla doğru iletişim kurmayı, doğru davranmayı ve öğretmeyi öğrenebilirsiniz. Öğrettiğiniz her doğru davranış dünyayı daha yaşanılır bir yer kılacaktır.

O zaman bu deneyimi daha kolay nasıl yaşarsınız?

Burada ebeveynlerin kendi aralarındaki uyumu çok önemli. Yeri gelmişken “Ebeveynlerden biri bu yöntemleri öğrenir diğeri öğrenmezse ne olur?” sorusuna cevap vereyim. Öğrenmeyi seçip, uygulayan ebeveyn ile çocuk ilişkisinde iyileşme görülür. Fakat öğrenmeyen ebeveyn ile çocuk arasındaki çatışma daha da artabilir. Aslında en doğru olan her iki ebeveynin de yöntemleri uygulamasıdır.  Böylece birbirlerine de destek olmuş olurlar. Bir sonraki aşama hangi ebeveyn grubuna girdiğinizi belirlemek olmalıdır. Bu size kendi davranışlarınızla ilgili ayna tutacak, sorunun nereden kaynaklandığını belirleyebilmek açısından işinizi kolaylaştıracaktır. Kendinizin ve çocuğunuzun temsil sistemini öğrenmek de doğru iletişim kurmak için size çok yardımcı olacaktır.

Ebeveyn davranışlarına geçmeden önce bir hatırlatma yapmak istiyorum. Yazacağım tüm davranış modelleri “aşırı davranış” modelleridir. Her çocuğun elbette belli ölçüde hoşgörü, otorite, korunma, özgürlük ve ilgiye ihtiyacı vardır. Sorun oluşturan kısmı bu davranışların herhangi birinde oluşan “aşırılık”dır. Yapılan araştırmalar bize gösteriyor ki, aşırı serbest ailelerin çocukları, aşırı otoriter aile çocuklarının yaşadığı sorunları yaşıyorlar. Onların en belirgin özelliği; aşırı bencil, yardım etmekten hoşlanmayan, düşüncesiz olmaya meyilli çocuklar oluşudur.

“Sen nasıl bir çocuksun?” sorusunun cevabı aslında “Ben nasıl bir ebeveynim?” sorusunun cevabında yatar.


Sevgi ve huzurla…

17 Nisan 2015 Cuma

EBEVEYN DAVRANIŞLARI 1


ANNE – BABA OLMAK

Dünyadaki genel yargıya göre gençlerin yarattığı kişisel ve toplumsal problemlerden ebeveynler sorumlu. Aslında bu çok da yanlış bir yargı sayılmaz çünkü ana kayıtlarımız anne karnındaki 3. ayımızda başlar ve 6 yaşa kadar devam eder. Yani kişiliğin ana çizgisi 6 yaşına kadar oluşmuş olur. Ebeveynler birbirlerine ve çevrelerine nasıl davranırlarsa çocuklar bunların aynısını kopyalar ve diğer bilinçaltı kayıtları ile harmanlayarak yaşamsal reaksiyonlar gösterirler. O an başınızdan savmak için söylediğiniz “Bak susarsan şunu alacağım.”, “Seni parka götüreceğim.” gibi masum gördüğünüz yalanlar sonucu, kimi çocuk - kendisine verilen sözleri tutmayan ebeveyni sebebiyle- insanlara karşı güvensizlik duygusu oluştururken, aynı duruma maruz kalan bir başka çocuk ya da kardeşi sözünde durmayan bir bireye dönüşür. Evde şiddet gören bir çocuk ebeveyn olduğunda aynı şeyi kendi çocuğuna ya da çevresine uygularken, şiddet gören başka bir çocuk tamamen asosyal ve herhangi bir bağımlık sahibi olmuş bir birey olarak yaşamına devam edebilir.

Elbette bir suçlu aramıyoruz ya da niyetim size burada vicdan azabı çektirip anne- baba olduğunuza pişman etmek değil. Birçoğumuz zaten aynı kurallarla yetişiyoruz. Fakat ebeveynler yetiştirdikleri çocuklardan sorumlu ve ne yazık ki eğitimsizler (eğitimden kastım tabiî ki okul eğitimi değil).

Anne -  baba olmak yeryüzünün en önemli görevi. Bir an için tahayyül etmenizi rica ediyorum. Bir yanda kan, savaş, nefret, sevgisizlik ve kapkara bir dünya diğer yanda barış, huzur, sevgi, mis gibi pırıl pırıl bir dünya. İşte siz bu iki dünyayı yaratacak bireyleri yetiştirmekle görevlisiniz. Okan Bayülgen bir konuşmasında; evlenmek için evlilik öncesi kişilerin evlenmeye bir engeli olup olmadığına bakılması gibi çocuk sahibi olmak isteyenlerinde araştırılması gerektiğini söylemişti. Bence harika bir fikir. Önce şu iyice anlaşılmalıdır ki çocuk yaşım geldi, canım istedi, soyum devam etsin diye yapılacak bir şey değildir. Sizler, kaç yaşına gelirse gelsin neredeyse her zaman yardıma muhtaç küçük bir insanın fiziksel ve psikolojik sağlığının korunması, onun verimli, yardımsever, kendini doğru ifade edebilen bir birey olarak yetişmesinin sorumluluğunu alıyorsunuz. Dünya üzerinde bundan daha meşakkatli, zor ve emek isteyen bir görev olduğunu düşünmüyorum.

Hiç karamsar olmayın. Çocuğunuz kaç yaşında olursa olsun. Öğrenmenin ve doğru davranmanın belirlenmiş bir zamanı yok. Günümüzde yardım alabileceğiz birçok kaynak ve profesyonel kişiler kolaylıkla bulunabilmekte. Siz yeter ki doğru davranış modeli edinmek isteyin ve istikrarlı olun. Bu aşamaya bir gecede gelmediniz dolayısıyla bir gece de mucize olmasını beklemek haksızlık olur. Bazen tahminimizden daha kısa sürede gelişme yaşanır yine de bu öğrenme süreci için inanmak ve istikrarlı olmak çok önemlidir.

Öncelikle hangi ebeveyn grubuna girdiğinizi belirlemek nerede hata yaptığınızı bilmek açısından işinizi kolaylaştırır. Bu yazı dizisinde sırası ile bu ebeveyn davranışlarını yazacağım.

Her zaman hatırlayın, çocuklarınız sizin davranışlarınızın aynasıdır.

Sevgi ve huzurla…