24 Ekim 2016 Pazartesi

YÜRÜYEREK ANDA KALMA MEDİTASYONU

"Yürüyüş insanoğlu için en iyi ilaçtır." demiş Hipokrat. Yürüyüşü ruh, beden ve zihin sağlığın için iyi bir aracı olarak kullanabilirsin. Hem böylece günlük meditasyonunu da yapmış olursun.  

Nasıl mı?

Yürürken omuzlarını geriye doğru at, sırtını dik, başını düz tut. Bu basit hareket özgüvenini yükseltirken aynı zamanda mutluluk hormonu salgılamanı da sağlayacak. Mutsuz ve depresif haldeyken kamburun çıkmış bir şekilde yere bakarak yürümen bu yüzden. Ayrıca yere bakarak yürümek bir düşünceye takılıp kaldığının da göstergesidir. Oysaki mutlu ve huzurlu olmak için en önemli şartlardan biri “an”da kalmaktır.

Nefesini burundan alıp, burundan ver.  Ağzınızı açmak istediğinde durup dinlen ve tekrar devam et. Buradaki püf nokta temponu burun nefesinle yürüyebilecek şekilde ayarlaman.

Müzik dinleme ve konuşma (telefon ve yanındaki kişi de dâhil). Müzik dinlerken veya konuşurken dışarıdan gelen hiçbir sesi fark edemezsin. Oysaki bizim meditasyondaki altın kuralımız neydi?  “An”da kalmak. Ayrıca yürürken konuşmak nefes alış verişini de bozar. En iyisi sen yalnız yürü.

Düşüncelerini kontrol et. Bir düşünceye takılıp kaldığını fark ettiğinde yukarıda yazılanlara geri dön ve etrafının farkına var.

Ve bana göre en önemli madde.  “Gülümse”. Gülümsemeden kasıt “sırıtma” değil. Yüzdeki belli belirsiz mutluluk hali, hafif tebessüm.

İşte hepsi bu.

Tebrikler! Yürüyüşünü bir “ANDA” kalma meditasyonuna dönüştürdün.

Peki, bu ne işine yarayacak? Gelecekte yaşıyorsan endişeli, geçmişte yaşıyorsan üzüntülüsündür. Anda kalmak seni tüm bu gereksiz negatif duygulardan temizler. Bu da ruhsal, bedensel ve zihinsel olarak sağlıklı olman demektir. Eğer sağlıklıysan kendin için daha güzel bir yaşam oluşturabilirsin.

Kendi cennetini yaratmanın yolu anda kalabilmektir.