17 Haziran 2015 Çarşamba

SİHİRLİ UYGULAMALAR LİSTESİ


Size küçük görünen fakat eyleme döküldüğünde büyük getirileri olan bir listesi hazırladım. Listeden iki tane seçerek yirmibir gün boyunca uygulayın. İkinci yirmibir gün de uygulamanıza iki madde daha ekleyin. Sırayla istediğiniz iki maddeyi her yirmibir gün bitiminde ekleyerek listeyi tamamlayın. Görün bakın hayatınızda nasıl güzel değişiklikler olacak.  

1-    Ailene olan sevgini sadece sözlerinle değil, dokunarak ve düşünceli davranışlarınla da göster.

2-    Dedikodu yapma.

3-    Sızlanma.

4-    Her şeyi bulduğundan daha iyi bırak.

5- Öfkeni kontrol et. Birine veya kendine kızdığında derin bir nefes al ve kolay olmasada “Seni ve kendimi sevgiyle bağışlıyorum.” de.

6- Aynada gözbebeklerine bakarak “Seni seviyorum. Ben seven ve sevilen bir insanım” de.

7- Neyi nasıl yapacağına başkalarına zarar vermeyecek şekilde kendin karar ver. Başkalarının seni yönetmesine izin verme.

8-    Paylaş.

9-    Şükret.

10- Sana hizmet sunan insanlara teşekkür et (sırf tanıdıklarına ve sevdiklerine değil garson, satış elemanı, asansörün kapısını tutan kişiye de teşekkür et).

11- Doğru, iyi ve güzel yapılan her şeyi gülümseyerek takdir et.

12- Sabah gülümseyerek kalk ve herkese “Günaydın.” de.

13- Kendine “iyi gün” kumbarası yap. Biriken parayı dileğin güzel bir şey için harca.

14- Kahve, şeker ve kırmızı eti azalt.

15- Hiç kimsenin sözünü kesme.

16- İçin de olumlu sözleri olan; şarkıyı dinle, kitabı oku, filmi izle (sen istediğin birini seç)


Sevgi ve huzurla kalın.

2 Haziran 2015 Salı

Karl Pillemer'ın Yaşam için 30 Ders adlı kitabından

    
Mümkün olduğunca size benzeyen, ortak ilgi alanlarını, ortak öz değerleri paylaştığınız kişiyle evlenin. Evleneceğiniz kişinin değişme ihtimali üzerine hayaller kurmayın. Aşkın gözünüzü kör etmesine izin vermeyin, arkadaş olabileceğiniz biriyle evlenin. İletişim kurmakta zorlandığınız bir partner seçmeyin, sessizlik evlikte ölümcül sonuçlara yol açabilir. İlişkilerinizde skor tutmaktan kaçının, evlilikte yüzde elli-elli kuralı çalışmaz, verdiğiniz oranda geri almayı beklemeyin. Bazen senelerce yüzde onla yetinmek zorunda kalabilirsiniz.

 Kariyerinizi finansal getirisi için değil, sağlayacağı kişisel tatmin ve içsel ödüller doğrultusunda seçin.

Yokluk içinde büyümüş olsanız bile, en öncelikli hedefiniz para kazanmak olmasın. Sadece maddi nedenlere odaklanarak seçeceğiniz meslek sizi asla mutlu etmeyecek. Gelecekteki olası kazancınızı hesaplayarak kariyer seçmek yerine daha derin bir amaca hizmet edecek gerçek tutkunuzu keşfedin, tutku ile severek çalıştığınızda, gün gelir kazancınız sizi şaşırtabilir.

Sizi mutlu edecek işi aramaktan hiçbir zaman vazgeçmeyin. Henüz bulamamış olsanız da pes etmeyin.

Duygusal zeka, diğer her türlü zekadan daha üstündür. En teknik mesleklerde dahi insan ilişkileri sorunlu olanlar başarısızlığa mahkumdur. İletişiminizi, sosyal ilişki becerilerinizi geliştirin.

Kaybedecek zamanınız yok. Zamanınız çok kısaymışcasına yaşayın, çünkü zaten öyle. Vaktinizin kısa olduğunu depresyona girmek için değil, harekete geçmek için hatırlayın. Önemsediğiniz ne varsa hemen, şimdi yapın. 

Kaygıyla geçen vakit, boşa geçmiş demektir. Endişelenmek yerine önlem alın.

Mutluluk, şartlar mükemmel olduğunda ortaya çıkan bir durum değil, bir seçimdir. İçine düştüğünüz yaşam mücadelesi ne kadar zorlu olursa olsun, er ya da geç mutlu olmaya karar vermelisiniz.

Küçük düşünün. Ömrünüzün büyük kısmında küçük lezzetlerin, anlık sevinçlerin imzası var, tadını çıkarın.

Pişmanlıklarla yaşamayın. Hayatta hemen her şey unutulabilir, silinebilir veya bedeli ödenebilir.

Aynı anda iki farklı yöne gidemeyişi belki de insanın karşı karşıya kaldığı en acımasız ikilem. Bir gün bir yerde seçim yapmak zorundasınız. Kendinizi kandırmayın, vermediğiniz her karar aslında yine bir seçimdir.

Fırsatlara "Evet."’ deyin. Reddetmek için gerçekten geçerli bir nedeniniz yoksa gelen önerileri kabul edin.

Aynı bedenle yüzyıl geçireceğinizi düşünerek hareket edin, vücudunuzu yıpratmayın. Sağlıklı yaşam tercihiniz, geleceğe yatırımınızdır.

Daha fazla seyahat edin. Eğer gerekiyorsa başka planlarınızdan feragat ederek sık sık yolculuğa çıkın. Geriye dönüp baktığınızda, yaşamınızın en ilginç, en vurucu anılarının seyahat maceraları olduğunu fark edeceksiniz.

Prf. Karl Pillemer - Yaşam için 30 Ders adlı kitabından

EBEVEYN DAVRANIŞLARI 13

“Çocuklar serbestçe konuşmaya, düşündüklerini, duyduklarını olduğu gibi, ifade etmeye teşvik edilmelidir. Böylece hem hatalarını düzeltmeye imkân bulunur, hem de ileride yalancı ve ikiyüzlü olmalarının önüne geçilmiş olunur. Kısacası çocuklarımızı artık, düşüncelerini hiç çekinmeden açıkça ifade etmeye, içten inandıklarını savunmaya, buna karşılık da başkalarının samimi düşüncelerine saygı duymaya alıştırmalıyız. Aynı zamanda onların temiz yüreklerinde; yurt, ulus, aile ve yurttaş sevgisiyle beraber doğruya, iyiye ve güzel şeylere karşı sevgi ve ilgi uyandırmaya çalışılmalıdır. Bence bunlar, çocuk terbiyesinde, ana kucağından en yüksek eğitim ocaklarına kadar her yerde, her zaman üzerinde durulacak önemli noktalardır. Ancak bu şekildedir ki, çocuklarımız memlekete yararlı birer vatandaş ve mükemmel birer insan olurlar.” Mustafa Kemal ATATÜRK


Size bundan önce ki oniki yazı boyunca ebeveynlik, ebeveyn davranış modelleri ve bu davranışların çocuğun kişiliği üzerindeki etkilerini yazdım Bu yazı dizisini hazırlamamın en büyük sebebi; ebeveyn olmanın üremekten çok başka bir şey olduğunu bir kez daha fark etmenizi sağlamaktı. Yazı dizisinin en başında belirttiğim gibi dünyadaki genel yargıya göre gençlerin yarattığı kişisel ve toplumsal problemlerden ebeveynler sorumlu. Yani size hiç önemi yokmuş gibi gelen davranışların toplamında yetiştirdiğiniz çocuklar, birer Özgecan katili, Soma faciası sorumlusu ya da gaddar bir lider olabilir. Bunlar size çok uç örnek mi geldi? Sizin için daha da basitleştireyim. Güven verici / destekleyici ebeveyn davranışı dışındaki tüm davranış modelleri ile büyüyen çocuklar; sizi kazıklayan esnaf, anlayışsız eşiniz, aldatan sevgiliniz, sadece kendini düşünen patronunuz, arabasındaki beyzbol sopasının üzerine “acı var mı?” yazısını yazdırarak taşıyan şoför, hayvanlara işkence eden serseri, işini öylesine yaptığı için size zarar veren memur, okul önünde çağla bademlerine uyuşturucu madde dökerek öğrencilere satan kişi, tüm o “Piyasada adam mı kaldı?”, “Bu devirde kimseye güvenilmez.”leri söyletenler olarak yaşamda karşınıza çıkarlar. Tabi bir de dünyadan öylesine geçermiş gibi etliye sütlüye karışmayan bağımlılık sahibi olanlar var.

Bunları kendinizi suçlamanız için söylemiyorum. Çünkü şu an da yapabileceğinizin en iyisini yapmaya çalıştığınızı biliyorum.  Eğer daha iyisini yapabilseydiniz, daha çok farkında olabilseydiniz başka türlü davranırdınız. Lütfen, sakın şu an da bulunduğunuz noktayı küçümsemeyin. Eğer bu satırları okuyorsanız daha iyiye ve doğruya bilerek ya da bilmeyerek niyet etmişsiniz demektir. Sırf bu yüzden bile kendinizi takdir edin. Ve lütfen, kendi yaşadıklarınız için ailenizi suçlamayın. Çünkü yaşam ilerledikçe daha iyi bir insan olmanız için size beraberinde fırsatlar da getirir. Hiçbir şey kaderiniz değil. Yeter ki yanlışın ne olduğunu fark edip düzeltmek için yollar arayın.

Geçmişe sızlanmak yerine durumun iyi yanından bakıp, kötü deneyimlerin iyi deneyimlere göre öğrenme sürecini hızlandırdığını hatırlayın. Çocukluğunuzda neler hissettiğinizi hatırlayın. Çocuklarınızın da aynı sizin gibi büyümekte ve öğrenmekte olduklarını hatırlayın. Çocuğunuz dünyaya sizin yapamadıklarınızı yapmak ya da egonuzu tatmin etmek için gelmediğini dolayısıyla mükemmeli beklemenin heves kırmaktan başka bir şey olmadığını hatırlayın. Sarılmak, sevgi ve önemsenme duygularını harekete geçirir. Onlara sık sık sarılın. Sevgi her şeyi iyileştirir asıl hep bunu hatırlayın.


Sevgi ve huzurla kalın.