14 Ekim 2014 Salı

SİSTEMİN YASALARI / 5 – DENGE YASASI 1


            “Eğer yerçekimi evreni bir arada tutan zamk ise, denge onun sırlarını meydana çıkaran anahtardır.” Dan MİLLMAN

            Sistemde her şey denge halindedir. Aydınlıkla - karanlık, soğukla – sıcaklık, hızla – yavaşlık, doğumla – ölüm, çalışkanlıkla – tembellik, mütevazılıkla – narsistlik arasında bile iki zıt kutubun ortasında birleşen bir denge merkezi bulunur. Sadece zıtlıklarda değil sistemde aklınıza gelebilecek her şey kendi içinde bir denge üzerine kurulmuştur. Bir an için doğadaki tek bir dengenin bozulduğunda neler olacağını tahayyül edebilir misiniz? Mesela denizler buharlaşmasa? ya da biz uyuduğumuzda akciğerimiz de uyuyup kalsa? İşte yaşam böyle bir mükemmel denge üzerine kurulmuştur. Evrenin tüm dengesi Yaratıcı tarafından sağlansa da ne yazık ki biz insanoğlu Seçim Yasası’nın kapsadığı Yaratıcı Seçim (cüz’i irade) ile Dünya’nın dengesini bozmaya başladık.

Denge Yasası evrendeki tüm fiziki durumları kapsadığı gibi manevi durumları da kapsar. Bedensel dengeden bilinçaltımız sorumludur. Fakat eylemlerimiz ve eylemlerimizin sonucu olan yaşam tarzımızdan bilinçli benliğimiz sorumludur.

Denge Yasası aşırı vermekle aşırı almak arasındaki dengeden bahseder. Bu güne kadar gelmiş tüm öğretiler dengede kalmanın (orta yolun) önemini vurgulamıştır.

Denge aşırı uçlardan kaçınmak değildir. Zaten öyle olsaydı yasa kendi içinde çelişirdi. Denge Yasası aşırı uçları deneyimlemeyi de kapsar. Burada önemli olan yine dengeyi korumaktır. Aksi takdirde yaşanılan her aşırı uçtan bir süre sonra zıt tarafa geçmek kaçınılmazdır. Mesela bazen aşırı çalışıp sonra aşırı dinlenebilirsiniz ve bunu eşit olarak yaptığınız sürece yine denge merkezinize geri dönersiniz. Fakat aşırı çalışır ve dinlenmezseniz bir süre sonra fizyolojik ya da ruhsal dengeniz şaşar (ki genelde ikisi aynı zamanda yaşanır)  kişi ağır hastalıklar yaşayarak zorunlu bir dinlenme yaşamak zorunda kalır. Denge uzun ve sağlıklı bir hayatın anahtarıdır.

Hepimizin yaradılış özelikleri ve ihtiyaçları farklı olduğundan birine iyi gelen şey diğerine gelmeyebilir. Bu demektir ki herkesin denge noktası farklıdır ve bu dengeler zaman zaman değişebilir. Kişilerin kendi denge noktalarını bulmaya ihtiyacı vardır. Bu bazen sınırlarımızı belirleyebilmek için aşırı uçları deneyimleyerek sonuçlarından ders almayı gerektirebilir. Belki de atalarımız bu yüzden “Bir musibet bin nasihatten hayırlıdır.” demişlerdir. Elbette ki her zaman aşı uçları deneyimlemeye gerek yoktur. Dengelerimizi belirleyebilmek için en samimi şekilde “Bana ne iyi geliyor?” sorusuna cevap vermek gerekir. Bunun için de iç sesimizi ve bedenimizi dinlemeyi öğrenmek zorundayız.

Denge Yasası bize ne yaşarsak yaşayalım ne yaparsak yapalım merkezde kalarak dengeyi korumamız gerektiğini anlatır. Ayrıca hayatımızda dengesiz giden taraflara dikkat etmemizi söyler. Dengesiz giden tarafları samimiyetle inceleyebilir ve merkezimizde kalmayı başarabilirsek kendimizi daha mutlu bir yaşamın içinde buluruz.

Sevgi ve huzurla...


0 yorum:

Yorum Gönder