Size
iyi bir haberim var, kötü olan her şey değişir. Size bir de kötü haberim var,
iyi olan şeyler de değişir.
Yaşam
aynı doğanın değişimi gibidir. Nasıl ki doğada kısa süreli (gece - gündüz) ve
uzun süreli (mevsim) değişimler varsa insan ömründe de kışlar bahara, yazlar
sonbahara bırakır zamanla yerini. Güzellikler yeni, kolay olmayan sınavlara
müsaade ederken, gün döner ve zorluklar yerini bırakıverir kolay ve güzel
günlere. Yükselen her şey düşer ve düşen her şey bir yolunu bulup yeniden
yükselir. Sistemin düzeni budur. Sistemin işleyişini değiştiremeyiz fakat bu
döngüyü sevgiyle kabul ederek baharları uzatmayı kışları ise daha kolay
geçirmeyi başarabiliriz. Bu gerçeği bilmek bize zorlu zamanlarda teselli
olurken, iyi günlerimizde de şükretmek için bir fırsat doğurur.
Dan
Millman "Her döngünün süresi, bizim değil Yaradan'ın zamanlamasına göre
ilerler" der. Yani sistemin bu döngüsünün ayın halleri gibi gün be gün
değiştiğini bilsek de, astrologlar bizi yükselen enerjiler ve yaşam haritamız
konusunda aydınlatsalar da (ki bu çok işimize yarar) yine de kimse hayatının
dönüm noktalarını kontrol edemez çünkü bu ruh seçimimizle bağlantılıdır. Fakat
bu dönüm noktalarını daha kolay geçirmek bize bağlıdır. Her zaman
hatırlanmalıdır ki Yaradan sistemini asla bir ceza alanı üzerine
kurmamıştır.
İnsana
bazen kış hiç bitmeyecekmiş gibi görünür fakat bahar mutlaka gelir. Yaşam
mevsimlerinin zorlukları olduğu kadar dersleri, güzel hediyeleri de vardır.
Bize düşen her şeyin geçeceğini bilerek hiç bir şeyi sahiplenmemek ve elimize
geçen tüm güzelliklerin tadını çıkarmaktır. Başarınızın, sevmenin ve sevilmenin
tadını çıkarın, sevişin. Yediğiniz yemeğin, kokladığınız çiçeğin farkına varın.
Dinlediğiniz müziğin notalarıyla dans edin. Konuşurken insanların yüzüne bakın
ve gülümseyin. Tüm bolluk ve bereketiniz için bol bol şükredin. En önemlisi
sevginin, emeğin değerini bilin, takdir edin. Zor günler içinde bulunduğunuzda
da bunun mutlaka bir sebebi olduğunu ve sizi bahara götüreceğini bilerek usul
ve sakince "kolaylıkla geçiyor" deyin. Aşağıdaki hikâyeyi okuyup
parmağınıza sihirli sözcüğün yazlı olduğu hayali yüzüğü takın ve hiç çıkarmayın.
Çok
büyük bir krallığın yöneticisi melankoli hastalığına tutulmuş. Danışmanlarını
çağırıp şöyle emir vermiş: "Bana sihirli bir yüzük yapın. Yüzüğün içine
kazıyacağınız yazı, her zaman her yerde doğru olsun. Bu yüzük, içimdeki bu
acıyı yok etsin ve bana büyük bir bilgelik getirsin." Sihir konusunda usta
olan danışmanlar, ejderhaları çağırabilecek ve birçok gücü verebilecek yüzükler
yapabilmektedir fakat hiçbiri kralının arzusunu karşılayabilecek güçte
değildir. Yüzük tamamlanıncaya kadar en usta mücevherciler ve kuyumcular
büyük emek sarf eder. Fakat kralın isteğini yerine getirecek, her yerde
ve her zaman doğru olan yazıyı bulamazlar. En sonunda, mevsimlerdir hizmet
etmiş olan bir uşak, onlara aradıkları cevabı verir. Böylece büyük bir seremoniyle
kralın danışmanları ve artık onların onur konuğu olan uşak, krala içinde şu
sihirli cümle yazılı olan bu muhteşem yüzüğü verirler: "Zamanla
geçer."
Sevgi
ve huzurla...
0 yorum:
Yorum Gönder