6-
Reddedici Ebeveyn Davranışı:
Bu ebeveyn davranışının en belirgin özelliği çocuğa karşı hiç sevgi ve şefkat
gösterilmemesidir. Çocuk beğenilmez, her yaptığı eleştirilir. Sürekli çocuğun
eksiği veya hatası araştırılır. Eğitim konularında ciddi bir disiplin vardır.
Çocuk hata yaptığında şiddet çeşitlerine başvurulur. Tüm söz hakkı
ebeveyndedir. Çocuk ne yazık ki ebeveyni ile ilişkisini korkuya dayalı
geliştirir. Bu korku hissinden dolayı çocuk genellikle ebeveynine karşı uysal
fakat içten içe nefret, öfke, düşmanlık duyabilir. Öfkelerini ve cezalandırılma
korkularını dışarıya vuramadıklarından çocukta antisosyal davranışlar,
saldırganlık sık görülebilir.
Bu davranış modelinin sergilendiği
durumlar çok çeşitlidir. Birden fazla çocuk sayısına sahip ailelerde bazen
sadece tek bir çocuğa karşı bu davranış modeli sergilenebilir. Evlilik dışı
çocuk sahibi olmak ya da istenmeyen bir bebek (tecavüz sonrası doğum gibi),
ebeveyn olmaya ruhen ve fizikken hazır olmamak, çocukta bedensel ve ruhsal
açıdan bir engel veya özür olması, ebeveynlerden birinin çocuğa aşırı düşkünlük
gösterip eşini ihmal ediyor olması (eşini çocuğundan kıskanmak; kıskanan taraf
ihmal edildiğini düşünerek çocuğu kendisine rakip olarak görür), çalışan annenin
iş hayatına çocuğu için ara vermesi (çocuğu için iş yaşamı kesintiye uğramıştır
ve bu durum kariyerine engel olabilir (!)), çocuğun ebeveyne değil de ebeveynin
sevmediği birine benziyor olması da bu şekilde bir tutum benimsenmesine neden
olabilir.
Çocuğun
Kişiliği Üzerindeki Etkileri: Bu
davranış modeli ile büyüyen çocuklar; çocukken kötü muameleye maruz kalmamak
için ebeveyne karşı edilgen ve uysaldır. Büyüdükçe kaygılı, güvensiz, suç
işlemeye meyilli, insan ilişkilerinde başarısız ve tutarsız kişilik geliştirirler.
Psikopat eğilimlidirler. Çeşitli psikolojik bozukluklara ve intihara
yatkındırlar. Sinirli, agresif bir yapıları vardır. Genellikle karşı çıkma ve
saldırganlık ile kendilerini kabul ettirmek isterler. Sevgiden uzak bir ortamda
yetiştirildikleri için sevgiyi öğrenemez ve kendi çevrelerine sevgi gösteremezler.
Duygusal kırgınlıkları sıklıkla yaşarlar. Canlı haklarına karşı duyarsızdırlar,
yardım ve merhamet duygusundan uzak olurlar.
Hiçbir zaman kendisine ait bir güven duygusu geliştiremezler. Yaşları
ilerledikçe inatçılık, hırçınlık, uyumsuzluk, çete kurma ve çetelere üye olma,
yasa dışı eylemlerde bulunma, depresyon görülebilir. Şiddetli ve aşırı
bastırılmış duygular nedeniyle dengesiz bir kişilik sergilerler.
Bastırılmış duygulardan ve kendini
ifade edememekten dolayı çevrelerine ve kendilerine zarar verme
eğilimindedirler (derilerini tırnaklayarak yara oluşturmak, yaralarını sürekli
tırnaklayarak kendi canını yakmak ve kendi canının yanmasından zevk alması gibi
sorunlu kişilik geliştirebilirler. Aynı şekilde kendinden küçük, güçsüz ve
hayvanların canını yakarak onun çektiği ıstıraptan zevk alabilirler). Ebeveynlerinin kıymet verdiği eşya ve benzeri
şeylere gizlice zarar vererek onları kızdırmaktan hoşlanırlar.
Sevgi ve huzurla…
0 yorum:
Yorum Gönder