Verme – Alma Dengesi
“Yüreğinizle
yaptığınız her şey size geri dönecektir.” Mevlana
Denge Yasası’nın en önemli parçası olan verme - alma dengesi; karşılık
beklemeden yaptığımız her şeyin bize geri döneceğini ve vermeden almaya
çalışmanın ya da almadan vermeye devam etmenin yaşantımızın dengesini bozacağı
garantisini verir.
İnsanoğlu çoğunlukla karşılığında bir şey almak için verir. Birini
sevdiğimizde onun da bizi sevmesini isteriz. Eğer sevmezse onu sevmekten
vazgeçeriz. Bizi takdir etmeleri için
saçımızı süpürge ederiz. Verdiğimiz şeyin birebir aynı olması gerekmez. Kabul
görmek için anlayış veririz mesela ya da bırakıp gitmesin diye özgürlük. Verdiğimiz
şeylerin karşılığını almak isteriz, alamayınca hayal kırıklığına uğrar
üzülürüz. Hepimizde var olan duygusal ihtiyaçlar sebebi ile bilerek ya da
bilmeyerek anlayış, sevgi ve takdir bekleriz. Eğer duygusal yönden kendimizi muhtaç
hissetmezsek bu dengeyi kurmamız daha kolay olur. Kişinin merkezinde kalması her
zaman olduğu gibi burada da önemini gösterir.
En büyük yalanı genelde kendimize söylediğimizden ve kendimizi
aslında hiç tanımadığımızdan vermeden almayı istediğimizi kabul etmekte
istemeyiz. Bazı durumlarda da vermeyi bilmediğimizi bilmeyiz. Önemli olan gerçekten
karşılık beklemeden tüm samimiyetle yürekten verebilmektir. Koşullu verme
yüksek enerjiyi keserek istediğimiz sonucun tam tersinin olmasına sebep olur.
Yasanın içeriğine tezat gibi göründüğünden
“almadan vermeye devam etme” kısmına da açıklık getireyim. “Almadan vermemek”;
“Ben verdim şimdi sıra almakta. Bakalım o ne kadar verecek” manasına
geldiğinden ve bu düşünce de koşullu vermenin ta kendisi olduğundan yasayla
ters düşer. Bu yüzden de en çok karıştırılan kurallardan biridir. Burada kast
edilen en basit anlatımla kendi merkezinde kalarak herkese hak ettiği değeri
vermekle ilgilidir. Bunu anlamak için bir önceki “Denge Yasası 1” yazımda
açıkladıklarımı iyice anlayıp uygulamak gerekir. Özetle bir tarafa aşırı
yönelip diğer tarafı ihmal ettiğinizde merkezden uzaklaşıp dengeyi bozmuş
olursunuz. Sonu acıyla biten bu durumun aslında koşullu vermekle değil dengeyi
bozmakla alakası vardır. Bu çok ince ve hassas bir çizgidir. Dikkat edilmesi
gereken tek şey vermekle almak arasındaki dengeyi korumaktır.
Verme – alma dengesinin sırrı şudur; her neye en çok ihtiyaç
duyduğumuzu hissediyorsak, bu benliğimizdeki en derinlerde gerçekten en çok vermemiz
gereken şeydir.
Denge Yasası kişisel gelişimimizde çok önemli bir yer tutar. Bu
yasayı uygulamak kolay değildir fakat diğer tüm yasalar gibi öğrenmeye
değerdir. Bu denge kuralı aslında bir anlamda yaşamımızda ters giden şeylerin
sebebini bulmamızı da sağlar. Böylelikle kendi hayatımızın efendisi olmayı da
öğrenmiş oluruz.
Sevgi ve huzurla...
0 yorum:
Yorum Gönder