Mümkün olduğunca size benzeyen, ortak ilgi alanlarını,
ortak öz değerleri paylaştığınız kişiyle evlenin. Evleneceğiniz kişinin değişme
ihtimali üzerine hayaller kurmayın. Aşkın gözünüzü kör etmesine izin vermeyin,
arkadaş olabileceğiniz biriyle evlenin. İletişim kurmakta zorlandığınız bir partner seçmeyin, sessizlik evlikte ölümcül
sonuçlara yol açabilir. İlişkilerinizde skor tutmaktan kaçının, evlilikte yüzde elli-elli kuralı
çalışmaz, verdiğiniz oranda geri almayı beklemeyin. Bazen senelerce yüzde onla
yetinmek zorunda kalabilirsiniz.
Kariyerinizi finansal getirisi için
değil, sağlayacağı kişisel tatmin ve içsel ödüller doğrultusunda seçin.
Yokluk içinde büyümüş olsanız bile, en öncelikli hedefiniz para kazanmak
olmasın. Sadece maddi nedenlere odaklanarak seçeceğiniz meslek sizi asla mutlu
etmeyecek. Gelecekteki olası kazancınızı hesaplayarak kariyer seçmek yerine
daha derin bir amaca hizmet edecek gerçek tutkunuzu keşfedin, tutku ile severek
çalıştığınızda, gün gelir kazancınız sizi şaşırtabilir.
Sizi mutlu edecek işi aramaktan hiçbir zaman vazgeçmeyin. Henüz bulamamış
olsanız da pes etmeyin.
Duygusal zeka, diğer her türlü zekadan daha üstündür. En teknik mesleklerde
dahi insan ilişkileri sorunlu olanlar başarısızlığa mahkumdur. İletişiminizi,
sosyal ilişki becerilerinizi geliştirin.
Kaybedecek zamanınız yok. Zamanınız çok kısaymışcasına yaşayın, çünkü zaten öyle. Vaktinizin kısa
olduğunu depresyona girmek için değil, harekete geçmek için hatırlayın.
Önemsediğiniz ne varsa hemen, şimdi yapın.
Kaygıyla geçen vakit, boşa geçmiş demektir. Endişelenmek yerine önlem alın.
Mutluluk, şartlar mükemmel olduğunda ortaya çıkan bir durum değil, bir
seçimdir. İçine düştüğünüz yaşam mücadelesi ne kadar zorlu olursa olsun, er
ya da geç mutlu olmaya karar vermelisiniz.
Küçük düşünün. Ömrünüzün büyük kısmında küçük lezzetlerin, anlık sevinçlerin
imzası var, tadını çıkarın.
Pişmanlıklarla yaşamayın. Hayatta hemen her şey unutulabilir, silinebilir
veya bedeli ödenebilir.
Aynı anda iki farklı yöne gidemeyişi belki de insanın karşı karşıya kaldığı
en acımasız ikilem. Bir gün bir yerde seçim yapmak zorundasınız. Kendinizi
kandırmayın, vermediğiniz her karar aslında yine bir seçimdir.
Fırsatlara "Evet."’ deyin. Reddetmek için gerçekten geçerli bir nedeniniz
yoksa gelen önerileri kabul edin.
Aynı bedenle yüzyıl geçireceğinizi düşünerek hareket edin, vücudunuzu
yıpratmayın. Sağlıklı yaşam tercihiniz, geleceğe yatırımınızdır.
Daha fazla seyahat edin. Eğer gerekiyorsa başka planlarınızdan feragat ederek
sık sık yolculuğa çıkın. Geriye dönüp baktığınızda, yaşamınızın en ilginç, en
vurucu anılarının seyahat maceraları olduğunu fark edeceksiniz.
Prf. Karl Pillemer - Yaşam için 30 Ders adlı kitabından
0 yorum:
Yorum Gönder